Habere Haber

Doğru İddialı Dürüst HABER

Son Dakikalar

3/11/2009

"Güneşi Gördüm"-Gala

Gönderen: Gökçe

Pazartesi akşamı çoğunuzun da gazetelerden okuduğu gibi, Mahsun Kırmızıgül'ün yeni filmi "Güneşi Gördüm" ün galası vardı.. Önce size biraz galadan bahsetmek istiyorum.
Öncelikle kesin olarak şunu söyleyeyim; rezalet bir organizasyondu! Biliyorum, okadar ünlü bir ismin filminin galasının organizasyonunu yapmak çok daha zor bir şey. Ama yapamayacaksan da, bu işin içine girmeyeceksin! Dürüst olarak şunu söyleyebilirim; şaraplar hariç hiç bişeyi beğenmedim! Yaklaşık olarak 2.500 kişi…Hepsi aynı katta… Bir düşünün… Birbirlerinin tuvaletlerine basan kadınlar mı desem, tuvaletteki o kalabalık mı desem bilmiyorum… Aklınıza gelebilecek bütün ünlü isimler oradaydı fakat hiç birinin bu galadan organizasyon bakımından hoşnut ayrıldığına inanmıyorum.İstinye Park’ın galalar için uygun olmadığına bir kez daha kanaat getirdim.(Hele oraya gelene kadar Kuruçeşme’de ve İstinye Park’ın önünde yaşadığımız trafik skandalından sonra emin oldum!) Her neyse, yürüyen merdivenlerden flaşlar eşliğinde inip, o müthiş kalabalığı yarıp salona geçtiğimizde işler biraz güzelleşti. En azından filmin ilk gösterimi birden fazla salonda yapıldığı için salonlarda öyle aşırı bi kalabalık oluşmadı. Hemen yerimize geçtik. Ve film başladı… Tamamen önyargısız gittiğimi burada belirtmek istiyorum! Zaten Mahsun Kırmızıgül için nötr duygular besleyen bir insanım. Ama olmamış… Gerçekten olmamış be Kırmızıgül! Tamam, temiz çekilmiş bi film, doğruya doğru, iyi bir yönetmenlik – çok iyi demiyorum bakın – ama işi yönetmenlik olmayan birine göre gerçekten iyiydi. Ama… Kimse kusura bakmasın, bu film senaryosu açısından bir propaganda filmidir! Buna kesinlikle emin oldum. Tamam kardeşim, sen burada Güneydoğu’nun kanayan yarasından falan bahsetmeye çalışmışsın… Ama altına gizli anlamlarda döşemişsin.. Ha, bilemem belkide farkında olunmadan yapılan bir mesaj verme tekniğiydi bu. Ama yapmışsın! Ve de eğer amacın gerçekten propaganda yapmak ise, emin ol bunu çok kötü yapmışsın… (Bu konularda Ermeni’lere bakmanızı rica ediyorum, yüzde yüz haksızsınız dediğiniz konuda bile feci bir film çekip kendi fikrinizden şüphe etmenizi sağlayabiliyorlar) Birde söylemeden geçemeyeceğim, insanların o filmden ağlayarak çıkması, o filmi iyi bir senaryoya sahip olduğunu veya iyi çekilmiş bir film olduğunu göstermez. Bikere aklınızdaki; ‘ağlatıyomu gerçekten? Aaa kesin gidiyoruz ozaman’ yada ‘herkes ağlamış çok güzel film heralde..’ diyaloglarını silin! Milletin duygularını sömüre sömüre kimse biryere gelemez. Çünkü bi gün insanlar bunu anlar ve tepki gösterir. O günde geç gelmez emin olun… Bugün ve dün bazı yazarların film için yazdıklarını okudum… Pes dedim gerçekten pes… Cesur denmiş! Cesur mu!? Kimsenin söyleyemedikleri öylemi? Size açık ve net olarak söylemek istediğim tek bişey var; Bu filmde söylenenler yıllardır DTP ‘ nin meclis kürsüsünde söylediklerinden hiçbir şekilde farklı değil… Sadece azcık daha gözyaşı katılarak söylenmiş hali… Azcık daha İstanbul katılarak… Ve daha fazla acındırarak. Bu filmde hayranlık duyduğum tek şey, bu kadar mükemmel oyuncuların bir araya gelmiş olmasıydı. Özellikle Cemal Toktaş’ı izlerken içimden ‘Türkiye’nin en iyi erkek genç oyuncularından biri burada!” dedim. Gerçekten ayakta alkışlanacak bir performanstı. Birde, Demet Evgar’ı zaten fanlık derecesinde seven biriyimdir, ama bu filmde birkez daha ‘işte Demet Evgar!’ dedim. Özellikle filmin baş kısımlarında olan doğum sahnesindeki performansı harikaydı. İlk defa bu kadar inandırıcı doğum sahnesi izledim. Tekrar taktir ettim.

Dediğim gibi, kötü bir organizasyon ve mesaj kaygıları ile yüklü, ama mükemmel oyunculuğun olduğu bu filmden dönerken aklımdan geçen tek bir şey vardı; “İnsanın adı olsun, bin kötü işi olsun!”


Gökçe KURTOĞLU

3/10/2009

vampir iskeleti

Gönderen: can


İskelet vampirlerle ilgili sırları aydınlatabilir! İşte bilim adamlarının araştırması...

Venedik'te veba kurbanlarının mezarlarını kazan italyan bilimadamları, vampirlerden kalmış iskelet keşfettiler.

Lazzaretto Nuovo adasında 16.yy'dan kalan bir mezarda bulunan kadına ait iskeletin, yakılarak öldürüldüğü ve ağzında tuğla olduğu görüldü. Buna dayanarak yola çıkan arkeologlar,o dönemde vampir olduğuna inanılan insanların mezarları kazılıp ağızlarına tuğla koyulduğunu buldular. Çünkü vebanın kan emen vampirler tarafından yayıldığına ve böylece hastalığı durdurduklarına inanıyorlardı.

İskeleti inceleyen alan bilim adamlarının vampirlerle ilgili önemli ipuçlarına ulaşması bekleniyor

3/09/2009

Nokia N97 İlk Satıs Fiyatları

Gönderen: netlife

Nokia'nın merakla beklenen yeni smartphone'u N97 henüz piyasaya çıkmadı. Fakat şimdiden kendine has bir hayran kitlesi oluşturmayı başaran N97'nin satışa sunulduğunda fiyatının ne olacağı ise en çok merak edilen konulardan biri. Konuyla ilgili ilk ipucu İngiltere'deki bir e-ticaret sitesinden geldi.

eXpansys adlı internet sitesi 32GB'lık N97'nin beklenen piyasaya çıkış tarihini 23 Haziran ve satış fiyatını 689,88 sterlin (yaklaşık 1.673 TL) olarak duyurdu. Her ne kadar pek çok dikkat çekici özelliğe sahip olsa da, telefonun bu ilk duyurulan satış fiyatı N97 sahibi olmayı uman pek çok kişi tarafından oldukça yüksek olarak yorumlandı. Buna rağmen eXpansys'in erken sipariş fiyatının, sadece N97'ye sahip olmak için can atan meraklı kullanıcılara yönelik bir fiyat olduğu ve Haziran ayında bu rakamın daha düşeceği yorumları yapılıyor.

3/09/2009

Dün Dünyanın Son Gunu Olabilirdi

Gönderen: netlife

Bu sabah uyandığınızda herhangi bir fark hissettiniz mi? Muhtemelen her zamanki gibi, sıradan bir güne uyandınız ama bunda dünya nüfusunun toplam şansının etkisi olduğunu bilmiyordunuz. Çünkü dün dünya yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

Dün Dünya'nın üzerinden sadece 70 bin kilometre mesafeden bir gök taşı geçti. Çapının yaklaşık 30 veya 50 metre olduğu tahmin edilen gök taşının dünyaya çarpmaması ise tamamen şans olarak nitelendiriliyor. Bilim adamları, Avustralya'da bulutların arkasından bile çıplak gözle görülebilecek kadar yakından geçen gök taşının dünyaya çarpması halinde en iyi ihtimalle denizde tsunami, karada ise çok büyük bir hasar meydana gelebileceğini, daha kötümser bir ihtimalle ise dünyanın sonunun gelebileceğini söylüyorlar.

3/09/2009

Firefox(mozilla) acıklarına dikkat edin

Gönderen: netlife

Internet Explorer, rakipleri tarafından özellikle çok sayıdaki güvenlik açığı nedeniyle eleştiriliyor. Secunia tarafından açıklanan raporlara göre geçtiğimiz yıl içerisinde Internet Explorer'da 31 önemli güvenlik açığı hacker'lar tarafından saldırı amacıyla kullanıldı. Opera ise 2008'de 30 farklı güvenlik açığı yüzünden saldırıya maruz kaldı. Apple'ın Safari'si ise Opera'dan aşağı kalmadı ve 32 farklı güvenlik açığı tehdidi ile uğraşmak zorunda kaldı. Fakat asıl şaşırtıcı rakam Firefox'dan çıktı.

Secunia'nın verilerine göre 2008 yılında Firefox tam 115 farklı güvenlik açığı nedeniyle saldırıya uğradı. Yani bu, diğer dört rakibinin toplamından daha fazla bir oranı ifade ediyor.

Güvenlik açıkları 2008'de Firefox'a rahat vermese de, rapordaki rakamlara göre bu saldırıların başarıya ulaşma ihtimali Internet Explorer'dakine oranla daha düşük, çünkü Firefox ekibi ortalama süre anlamında çok daha iyi bir iş yapıyor. Secunia'nın raporu Firefox'un ortaya çıkan kritik sorunları ortalama 43 gün içerisinde giderdiğini ortaya koyuyor. Fakat aynı şey Internet Explorer için geçerli değil çünkü IE'nin ortalama sorun giderme süresi tam 100 gün.

3/09/2009

Sen Gidersen

Gönderen: can


Yönetmenliğini Ertuğrul Aksan'ın üslendiği, Özenç ÇETİNEL, Ufuk UNCU,Gökhan MALKOÇ, Selcen YILMAZOĞLU, Seda KAPLAN'ın oynadığı kısa metraj Aşk filmi 14 mart 2009 Cumartesi günü 17.00-19.00 arası PURPLE CAFE'de.
Katılım ücretsiz olup gerekirse ikinci bir gösterim yapılacaktır.


GALA'nın gerçekleştirileceği yer :
PURPLE CAFE
Cevizlik Mah. İskele Çıkmazı Sok. No: 1/A BAKIRKÖY - İSTANBUL
(Bakırköy Vergi Dairesi Arka Sokağ)
TEL :(0212). 583.63.34
http://www.eafilm.com/

3/09/2009

Ah be kardeşim...

Gönderen: can

Popüler sosyalizm ve devrimcilik gençliği yazın baştan sona kadar hatalar ve yanlış tespitlerle dolu.

Türkiye deki idamların yanlış olduğunu kavrayamamışsın. 20. yüzyıldan bahsederken 20. yüzyılda düşünce özgürlüğünün önemini kavrayamamışsın. Özenti dediğin şeyler ideolojidir. İdeolojisi olmayanlara özentilik gibi gelmesi gayet normaldir. Nedenide açık ve net. Fikiri olmayan, yerinde sayan, haksızlığa uğramaktan memnun olanlar...

Marksizim ve Pkk ne alaka? Marksizim bir akımdır. Pkk ise o akımı kendine göre kullanan bir yapı. ikisini birleştirmen, Pkk'yı sosyalizmle, Che ile, Denizle, Mahirle, Yusufla ve sayısız insnalarla özdeşleştirmen son derece yanlış.
Pkk'nın sol tabanlı olduğu doğru. Ama solun, devrimciliğin pkk olduğunu söylemen yanlış. Buna örnek vermek gerekirse El-Kaide, Taliban, Hamas da müslüman terörist gruplardır. Hatta El-Kaide bu ülkeyide bombalamıştır. Onlarca masum vatandaşımızı öldürmüştür. Şimdir biz onlar müslüman diye müzlümanlığı mı bırakacağız? Eğer buna cevabın evet ise o zaman görüşlerin doğru. Ama bu sorunun cevabı evet değil hayır. O zaman da tespitlerinin yanlışlığı ortada.

Hayatlarını okumamış, aileden cevreden duyumlarla özenti olmak da solda yoktur. O bizzat sağdır. Ülkücü gençliktir. Türkiye deki okuma oranlarının sağ ve solda ki dağılımına bakarsan bunuda açıkca görürsün.

Ayrıcana bu ülkede sosyalizim olsa ve o zaman vaad edilenler yapılmasa. Hatta herhangi bir sosyalist ülkede vaad edilenler yapılmamış olsa dediğin doğru olur. Ama daha dünyada örneği yok. Dolayısı ile sen arka yüzünün nasılda düşündüğün gibi olduğunu iddia edebiliyosun.
Bu da bir iddianın daha yanlışlığını ortaya çıkarmakta.

Kısacası sosyalizm ile yönetilen ülkeler ortada. Birde yönetilmeyenler. İddialarının tutarsızlığıda ortada...

3/09/2009

Mert bey den salata

Gönderen: can


İktidara yakın, çakma demokratların barındığı, tüm yolsuzluklara- çalmalara karşı genede Akp diyen insanlardan oluşan bir sitede yer alan bir iddianın sayın Aydoğan tarafından buraya yazılması ve iddianın gerçek olduğu yorumunu yapması saçmalık.

Mert. Çıkan kitabı okumadan iddiaların doğru olduguna yönelik yorum yapman yanlış.
İddiayı okumadan burada yayınlamanda bir o kadar aptalca.

Bu iddiaların doğru yanlış olacağını iddia sahipleri mahkemeye verirse dava sonuçlandığı zaman öğrenicez o zaman bu adama kara kaşık diyebilirsin.

Adam Tunceli'li diye adama yöneltilen bölücü ve kürt iddiasını ortaya atanlar asıl bölücüdür-ayrımcıdır.

Özellikle bu kitabı alacağım ve aldıktan sonra yorum yapacağım. herşeyden önemlisi iddianın gerçekliğine güvenenlerin mahkemeye başvurup mahkemeninde doğruluğunu onaylamasıdır.

3/09/2009

Popüler Sosyalizm ve Devrimcilik Gençliği

Gönderen: Mert Aydoğan

Belki gerçekten Che tutkunları bana sinir olabilir ama bu yazıyı bir yerlerde yayınlamayı uzun zamandır düşünüyordum buraya nasipmiş. Bir yandanda "Gerçek" Che tutkunlarınında bana hiç kızmıyarak beni destekliyeceklerinide biliyorum aslında
Asıl konumuza gelelim Che popülerizmi, 20.yüzyılın Sosyalist Devrimcisi olarak kalıplaşmış olan Che günümüzdeki genç nesil tarafından çokca zikredilmektedir. Herkesin düşüncesi kendine tabi ama şu bir gerçekki Türkiye'de bu zamana kadar Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi kişiler infaz edilmiş ve böyle oluşumlara izin verilmemiş.
Yoksa bizim milletimizin sevgisi bu noktadamı başlıyor bir nevi bunların protesto amaçlı mı yapıyorlar bilinmez ama açık konuşmak gerekirse şuan Türkiyedeki gençlikte açık bir Devrimci olacam, Che tek geçerim, Deniz gezmişler ölmez şeklinde farklı farklı özentilikler mevcut maalesef
Meğer bizim milletimiz ne kadar lider ruhluymuşda biz farkında değilmişiz. Marksizm tabanlı hiçbirşeye değer vermem açıkçası en büyük nedenlerinden biride PKK'nın oluşum sebebi olması.
Evet belki bilmeyen arkadaşlar olabilir ama PKK'nın dayandığı nokta budur yani onların devrim yapmaya çalıştığı yerde Türkiyedir.
Gözümüzün önünde böyle bir ideoloji varken halen hayatını bile okumadıkları kişilerin aileden duydukları ve etrafın nereye çekse oraya giden herkes converse giydi diye converse giyen Taksimdeki Sol gazeteleri alarak yada ordaki yerlerde beyinleri yıkanan Che gençliğine özenti dememek elde değil...
Ama işin şöyle bir yani varki işte o yanı en acı tarafı işçinin emeğini vericekmiş gibi adalet'i yansıtan şekilde anlatılan bu ideoloji ve haliyle işsiz, öğrenci, fakir kişilerin rahatlıkla yanına çekebilmekte çünkü verdikleri örnekler herkesi tatmin edicek şeyler o zengin sen fakirsin niye 2'nizide aynı hale getirmiyelim, Herkes çalışsın herkes kazansın, öğrenci milletine senin geleceğin daha iyi olsun istemez misin herkes eşit şartlar altında seni kimse ezmesin o adam gelip arabasıyla üniversitedeki kızlara hava atmasın şeklinde???
Evet gerçekten herkesin rahatlıkla kanabileceği şeyler değil mi??? ama arka yüzüde gerçekten böyle olsa...

3/09/2009

Dosyacı Kemal'in Dosyası

Gönderen: Mert Aydoğan


Sonunda onunda dosyasını biri açtı. Hep düşünüyordum bu adam milletin dosyalarını ortaya çıkartıyor, tartışıyor sonra bir baktık meğer bunlar belediye başkanlığı için dürüstlük propagandasıymış.
Dedim iyi hoş yeni biri tanıyalım ama aklımdan geçen hep milletin dosyalarını açan adamın dosyasını kimse açamıyor mu??? Gerçekten bu adam bu kadar temiz mi???
Reklam panolarında bu sabah bu kitaba rastladım, içeriğine göz atıcak vaktim yoktu ama dedimki en sonunda seninde dosyanı açtılar ve pano'nun en başında geçen maddeyi okuduğumda bile beni cidden rahatsız etti.
Yani aslında kim dürüstüm diye geçinirse geçinsin bu piyasada kimse sütten çıkmış ak kaşık değil bunu bir kez daha gördük.

BÇG raporlarının geri kalan kısımlarına BURDAN ulaşabilirsiniz.

3/08/2009

Ankara seçim analizi

Gönderen: can


Ankarada seçim üç başlı. Melih Gökçek, Murat Karayalçın, Mansur Yavaş.

15 yıldır başkanlık yapan Gökçek son 2 yılda çıkan yolsuzluk, usulsüzlük iddiaları, mahkemede davaları kaybetmesi, oğlunun belediye'nin takımında başkan olması...
Ankara'yı %50 ile 2004'de kazanan Gökçek'in bu seçimde %50 bulması imkiansız. Ülkücü kökene sahip olan gökçek MHP'nin sağlam Ankara adayı gösetrmesi ile kendi tabanında oy kaybına uğrayacaktır. 15 yıldır başkan olmasının vermiş olduğu minimum %5'lik oy birde buna eklenecek iktidar partisi AKP oyu Melih Gökçek'i herşeye rağmen seçimdeki en önemli aday yapıyor.

Son iki dönemin en çok oy alan 2. partisi CHP'nin ise adayı eski Ankara belediye başkanı SHP genel başkanı Murat Karayalçın. Karayalçın'ın en büyük hedefi Ankarada solu birleştirmekti ve onuda başardı. DSP, SHP başta olmak üzere sol partiler Ankara'da CHP'yi desteklicekler. Birde buna Karayalçın döneminin artıları eklendiği zaman Karayalçın'ı Gökçekle kafa kafaya getirdi.

Ve Ankara'nın 3. sırada ki yarışcısı MHP'nin. İki dönem Beypazarı belediye başkanlığını yapmış Mansur Yavaş. Beypazarı'nı bizzat görmüş biri olarak Mansur Yavaş'ın Türkiyede ki sayılı belediye başkanlarından biri olduğunu söyleyebilirim. Tabi Türkiyede en çok3. oyu alan partinin çıkıpta Ankara'yı kazanması oldukça zor. Ama Karayalçın aday olmasaydı kazanma ihtimali çok yüksekti. MHP-CHP seçmeni oldukça zıt görüşlere sahip olsada Beypazarı'nı görmüş CHP'lilerinde Mansur Yavaş'a oy atacakalrından eminim. Tabi Karayalçın olmasaydı.

Ankarada herşey olabilir. %15 lik bir fark olsada Mansur Yavaş bile kazanabilir. Ama öyle görünüyorki %1-2'lik bir farkla seçimi ya AKP ya CHP kazanacaktır.

3/08/2009

Şarkıların Görünmez Kahramanları

Gönderen: Gökçe

*Küçük bir not (:
Merhaba öncelikle… Ben Gökçe. Burası da benim köşem(: Sizlerle paylaşacağım ilk yazı olması sebebiyle oldukça heyecanlı olduğumu söylemek istiyorum. Umarım bu birlikteliğimiz sadık bir şekilde uzun zaman devam eder. Burası bir siyaset ya da ekonomi köşesi değil. Burası; hayattan, sanattan, özellikle sinemadan, şarkılardan ve şarkıcılardan bahsedeceğimiz bir köşe. Yazılarımı sıkılmadan okumanızı dileyerek konuma giriş yapmak istiyorum… Hepimize kolay gelsin:)

Susma, Konuş Hadi Anlat Büyük İnsan..!
Başlıktan da anlayacağınız üzerine ilk yazımı Türk pop müziğinin yükselen sesi; Gökhan Türkmen üzerine yazmak istiyorum… O’nun şarkısını bu aralar radyolarda sık sık duyuyorsunuzdur. Hani; “Susma söyle nasıl yaşar böyle insan? Susma,konuş hadi anlat büyük insan..” şeklinde nakaratı olan o mükemmel şarkı. İlk duyduğum günü çok iyi hatırlıyorum… İğrenç bir Pazar günüydü. Sıkıntıdan patlamış bir şekilde televizyonda kanalları değiştiriyordum. Öylece boş boş bakınırken sokaktan geçen bir arabadan geldi o acayip sözler ; “… Hatırla bunları sakın unutma diyordun ama o zaman gülüyordun yanımdaydın canımdaydın şimdi nasıl geçer bu ömür…” Şarkının duyduğum tek ve ilk kısmıydı. Ama o kadar merak etmiştim ki hangi şarkı olduğunu. Normalde yeni çıkan albümleri sıkı bir şekilde takip ederim. Bu şarkıyı ilk defa bir arabadan duyunca kendime kızmadım desem yalan olur. Hemen bilgisayarı açtım. Duyduğum o tek kısmı yazdım ve-tabi ben Google’ a bir iki ufak imla hatasıyla yazmışım saolsun Google; ‘bunu mu demek istemiştiniz?’ diyerek düzeltti yine beni(: - açılan ilk sayfaya büyük bir umutla tıkladım. Veeeeeee ordaydı! İşte o mükemmel sözler. Baştan aşağıya belki de 20-25 defa okudum sözleri… O kadar etkileyici, o kadar içtendi ki… Eminim herkes bu şarkıda geçmişinden, hislerinden bi şeyler bulmuştur. Eeee şarkının sözlerini bulmuştum peki ya şimdi? Tabi ki hemen her ay uğradığım müzik marketimi aradım (: (Teşekkürler Burak abi=) Bi umutla; “Gökhan Türkmen albümü geldi mi ?” tabi karşıdan gelen yanıt olumlu olunca büyük bir mutlulukla giyinip albümü almaya gittim. Hep böyle olur bana yeni bir albüm ya da kitap aldığımda feci heyecanlanırım… Mesela yeni kitap aldığımda ilk işim sayfalarını koklamak olur… O yeni kitabın kokusu bi başkadır… Ya da yeni albüm alınca jelatinini yırtmak en büyük zevkimdir… Düşünsenize; yeni bir albüm, yani yeni bir hayat, yeni bir his… Her albümde tanıdığınız yeni biri… İnanılmaz bir duygu… Neyse, eve gelir gelmez büyük bir hevesle albümün jelatinini yırttım. Ardından dinlemeye başladım… Bir yandan da şarkıların kimlere ait olduğuna bakıyordum. Çünkü bence şarkıyı yazan kişi söyleyenden çok daha önemlidir… Tabi şahsi fikrim (: Söz- Müzik; Serkan Söylemez. Demek beni bu kadar etkileyen sözleri yazan adam bu… Büyük İnsan’dan sonra diğer şarkıların sözlerine de bakmaya başladım birçok şarkıda Söylemez’in imzası var. Albümde, Gökhan Türkmen’inde şarkıları da mevcut. Ama ne yalan söyleyeyim Serkan Söylemez’in sözleri daha bi fazla etkiledi beni…

Uzun lafın kısası; dinledim, beğendim. Mükemmel söz+mükemmel yorum+bol duygu+ve tatlı albüm fotoğraflarından-ki gerçekten Gökhan Türkmen daha da bi yakışıklı çıkmış (:- sonra kesinlikle dinlenesi bir albüm olduğuna karar verdim. Ve bence arşiv niteliğinde olan herkesin rafında bulunması gereken nadir albümlerden biri.. Pop müziğin böylesine kirletildiği günlerde kulaklarım bayram etti doğrusu… Şimdilik benden bu kadar… Çok kısa bir zaman içinde yeni yazılarla burada olacağım(: Okuduğunuz için teşekkür ederim... Umarım beğenmişsinizdir…


Bol notalı günlere…

3/08/2009

Ne mutlu TÜRK KADININA…

Gönderen: can


Genelkurmay Başkanlığı, ’’8 Mart Dünya Kadınlar Günü’’ dolayısıyla 3 afiş hazırladı. Afişlerin ilkinde solda Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın fotoğrafı, sağda ise Atatürk’ün kadınlarla yürürken çekilmiş fotoğrafı yer alıyor. İkinci afişte, Kurtuluş Savaşı şehitlerinden Şerife Bacı’ya ait bir heykelin, fonda da Türk bayrağı ve Türk kadınlarının fotoğraflarına yer veriliyor. Afişte, Atatürk’ün ’’Türkiye Cumhuriyeti anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en muhterem mevkide, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir varlıktır’’ sözü yazıyor. Son afişte ise, lale çiçeklerinin yer aldığı fonun üzerinde, Atatürk’ün ’’Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir’’ sözü bulunuyor.

3/08/2009

Akp'de Photoshop

Gönderen: can


AKP Manisa İl Başkanlığı'nın, MHP'nin mitingine katılımın az olduğu iddiasıyla yaptığı basın açıklamasında sunduğu, kendi mitinglerindeki kalabalığı gösteren fotoğraflar şaşkınlık yarattı. Dağıtılan 4 gün önceki AKP mitinginin fotoğrafında, bilgisayarda photoshop programında klonlama tekniğiyle insanların çoğaltıldığı ortaya çıktı. Olayı ‘skandal’ olarak niteleyen MHP İl Başkanı Mesut Bayram Laçalar, “Bunların iyice gözü dönmüş. Kaybedeceklerini anlayınca gerçekleri örtbas etmeye çalışıyorlar” dedi.

3/08/2009

İran Ateş Açtı

Gönderen: can

İRAN askerleri Van'ın Saray İlçesi yakınlarından sınırı kaçak yolla geçen 2 Türk kardeşin üzerine ateş açıldı. Açılan ateş sonucu 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.

Saray İlçesi'ne bağlı Bakışık Köyü'nde oturan 13 yaşındaki Doğan Durdu ile kardeşi 12 yaşındaki Serkan Durdu dün saat 22.00 sıralarında kaçak yollarla İran'a geçmek istedi. İran sınırının Kerkuş bölgesinde İran askerlerinin ‘Dur' ihtarına uymayan Doğan ve Serkan Durdu kardeşlere ateş açıldı. Açılan ateş sonucu Doğan Durdu öldü, Serkan Durdu yaralandı.

Köylüler tarafından İran sınırından alınan yaralı Serkan Durdu, Özalp Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahale ardından Van'daki Yüzüncü Yıl Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Ölen Doğan Durdu'nun cenazesi ise yapılan otopisinin ardından Bakışık Köyü'nde toprağa verildi.

Yüksel DİKER/SARAY (Van), (DHA)